Şirin bir ada ülkesi olan Palau, ülkeye varışta ziyaretçilerden “ekolojik ve kültürel açıdan sorumlu” bir şekilde hareket etmelerini isteyen bir çevre taahhüdü imzalamalarını istiyor.
Neden? Turizm, ada ülkesi Palau’nun önemli gelir ve istihdam kaynaklarından; ancak aynı zamanda iklim sorunlarının da temel itici güçlerinden biri. İklim değişikliğinin neden olduğu yükselen deniz seviyeleri, ülkeyi özellikle son yıllarda oldukça savunmasız bırakıyor. Ayrıca turistlerin hava yoluyla ülkeye ulaşabilmeleri ve kaldıkları süre boyunca ağırlıklı olarak ithal gıdalar tüketmeleri, fosil yakıt kullanımını artırıyor.
Palau Turizm Bürosu, yerel olarak daha fazla gıda tedarik etmek gibi ülkede daha sürdürülebilir uygulamalar yürütmek için Slow Food ile iş birliği yaptı. Ayrıca yetkililer, türünün ilk örneği olan; ziyaretçilerin karbon ayak izi hesaplaması ve dengelemesine olanak tanıyan bir karbon yönetimi uygulaması geliştiriyor.
Filipinler’de de geçtiğimiz yıllarda 2 milyon ziyaretçi alan ve 1 milyar dolar gelir getiren Boracay Adası çevre kirliliği ve lağım nedeniyle beyaz ince kumları zarar gördüğü gerekçesiyle 6 ay turistlere kapatılmıştı. Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte, dünya mirası adanın “lağım kuyusu”na dönüştürüldüğünü belirterek, kapatmakla tehdit etmişti. Ada’da yaklaşık 500 turizm işletmesi bulunuyor ve geçtiğimiz yıl cirosu 1 milyar dolar idi.
Benzer uygulamalar Türkiye’de Salda ve Uzungöl gibi yerlerde de uygulansa hoş olmaz mıydı?
Sestri & Dinle
Merhabamız rengini Ege’den alır…
Kırmızımız rengini Mevlana ve Yunus’un Aşk’ından getirir…
Boyandık yola düştüğümüzde Ege’den maviye; karadaki denizden de kırmızıya.
Şimdi Sestri ve Dinle birlikte boyayacak tüm dünyayı ve Anadoluyu yeniden ve en yenisinden maviye kırmızıya….