Plastik üretimi ve tüketimi, modernleşen dünya yapısı altında kontrol edilemez bir biçimde artmaya başladı. Her ne kadar ucuz ve kullanışlı olsa da kendisi dünyaya oldukça zarar veriyor. Birikiyor, yok olmuyor ve canlıları tehlike altına alıyor.

 

Kullanım kolaylığı, dayanıklı ve uzun ömürlü oluşundan ötürü plastik sıkça tercih edilse de bize ve diğer canlılara verdiği zararın farkında mıyız?

 

Milyonlarca yıl yok olmayan atık plastikler okyanuslara, toprağa boşaltılıyor. Yok olmadığı için ya toprak altında kalıyor ya da dibe çöküyor. Bu da tehlikenin görünmeyen boyutu. Böyle devam ederse ortalama 30 sene sonra belki de denizlerimizde canlı popülasyonundan çok plastik atıkları göreceğiz.

 

Sosyal medyada, dergilerde ve gazetelerde gördüğümüz görüntüler kurgu değil, hepsi gerçek! Plastik torbaya takılmış balıklar, yem zannederek poşetleri yiyen canlıların hepsinin bize verdiği mesaj aynı: “Bizi kurtarın!”

 

Peki bizler bu mesaja nasıl yanıt verebiliriz?

 

Öncelikle değişimi kendi içimizde başlatarak ne kadar plastik malzeme kullandığımıza bakmalıyız. Bazı alışkanlıklarla vedalaşmak zordur ancak yaşadığımız dünyaya nefes aldırmak ve bizden sonraki nesillere temiz bir çevre bırakmak için bir yerden başlamak şart!

 

Peki, neler yapabiliriz? Haydi gelin, birlikte bakalım.

 

– Alışverişlerinizde plastik poşet kullanmayın. Çantanızda bez torba veya file bulundurun; hem ekonomik hem çevreci!

 

– Plastik diş fırçalarına veda edin, bunlar yerine geri dönüştürebilir diş fırçalarını tercih edin.

 

– Dışarıdan yemek sipariş ediyorsanız plastik çatal-kaşık istemeyin.

 

– Kendinize ait yemek kapları edinin. Evden yemek götürebilir veya yakınızdaki bir restorandan yemek kabınıza servis etmelerini rica edebilirsiniz.

 

– Kendinize bir matara edinin, kahve içmek için dışarı çıktığınızda mataranıza kahve doldurulmasını talep edebilirsiniz. Hem de kahvenizi daha uzun süre sıcak tutacaktır. 🙂

 

– Plastik pipet kullanmayın, kendinize cam veya metal pipet edinin, yanınızda taşıyabildiğiniz için de oldukça pratik.

 

– Su ihtiyacınız için plastik damacana veya şişe kullanmayın, cam su ürünleri tercih edin. Aynı şekilde cam su pompaları da mevcut.

 

– Plaj ürünlerinize veda edin. Çocuklarınızın oynadığı kürekler, toplar veya deniz yatakları oldukça tehlikeli. Sürdürebilir oyuncaklara yönelin.

 

– Evinizde hazırlayabileceğiniz temizlik malzemelerini kullanın. Temizlik ürünlerinin ambalajları ve hatta içerdiği maddeler plastik açısından oldukça zengin. Bu nedenle limon tuzu, karbonat, sirke, çam ağacı yağı gibi doğal malzemelerle kendi temizlik yolunuzu açın. Evinizdeki toksit malzemelerin azalmasından dolayı daha rahat nefes aldığınızı fark edeceksiniz.

 

– Ne yazık ki kozmetik sektörü de plastiğin kurbanı. Ambalajlarının yanı sıra içeriğinde bulunan plastiğin sizlere ne kadar zarar verebileceğini biliyor muydunuz? Evet, çoğu kozmetik ürününün içeriğinde plastik mevcut. Ancak, içerikleri okuyarak plastik kullanımına karşı olan markalardan alışveriş yapabilirsiniz. Örneğin Love Beauty and Planet, hem içeriğinde plastik kullanmıyor hem de sürdürebilir ambalajlar kullanıyor.

 

– Galoş, streç film, buzdolabı poşeti gibi tek kullanımlık ve plastik içeren ürünlerin yerine, doğal ürünleri tercih edebilirsiniz. Pamuklu bezler, yemeklerinizi saklamak için metal veya cam kaplar hem daha sağlıklı hem de besinlerin daha uzun ömürlü olması açısından oldukça iyi bir tercih, üstelik çevreci. Balmumu ve ağaç reçinesinden üretilen saklama bezleri de mevcut. Mumo’nun ürünlerine göz atabilirsiniz.

 

– Plastik ambalajlı sıvı sabunlar yerine doğal kalıp sabunlar kullanabilir veya sürdürebilir ambalajlı ürünleri tercih edebilirsiniz.

 

– Evinizdeki atık malzemeleri biriktirerek geri dönüşüm konteynerlerine bırakabilirsiniz.

 

Bu yazımızda içinizi karartmayı değil, güzellikleri kendimizin yaratabileceğini anımsatmak istedik. Çünkü hiçbir şey için geç değil. Bireysel olarak çıktığınız bu yolda milyonlarca kişiyi plastik kullanımından döndürebilir, dünyamızı daha yaşanılabilir bir hale getirmek için katkı sunabilirsiniz.