Bir şaman şöyle der:

“Dağın eteğine aklınla gelirsin, zirveye gönül kuunla ulaşırsın. “

Arıyoruz, bulduğumuzu zannediyoruz… Halbuki bulana değil bizim hayretimiz, Bulduran’a… Tanıyan bildiğini düşünür, halbuki bilmek sadece kendini bilmektir. Bildiğinde bilinecek sadece SEN olduğunu anlarsın. Anladığında hayret edersin. Hayret ettiğinde hayran olursun… Ve bu hayranlık kendi kemaline hayranlık olduğunu görürsün.

Birçok öğreti aklı küçümser, halbuki Aşk’a akıl ile varılır.

Akıl, O’nu anlayamayacağını görür ve kendini kendinde yakar. Buna “Aşk” denir.

Bütün kapılar sana çıkar… Kapı da sensin, alem de sensin.

Şaman ritüelleri arasında, Mevlana’nın sözlerinin büyüsünde yepyeni ve farklı yolculukları da hazırlıyoruz.

“En mavisinden Merhaba, en kırmızısında Aşk Ola” diye çıktığımız bu serüvende, dostlarımızla olmanın keyfi ise bambaşka… Birlikte olmayı, dost olmayı, bizlerle olmanızı gönülden arzu ediyoruz…

Anadolu’dan Anadolu’ya, Anadolu’dan tüm Dünya’ya olan kapımızda sizleri bekliyoruz…

Şaman ritüelleri arasında, Mevlana’nın sözlerinin büyüsünde ilk yolculuğumuzu 19 – 21 Şubat tarihlerinde gerçekleştirdik. Herkesin kendi içsel yolculuğuna başlamak için sadece bir kapı, ufak bir ışık açan bu 2 günlük beraberliğimizde, seyahatlerimizin daha da ilerlemesi için birlikte yeni yollar da keşfettik. Daha da derinleşecek farklı içerikli seyahatlerimiz de en kısa sürede sizlerle paylaşılacak. Bir sonraki “Şamanizmden Sufimize” seyahatimize ise 24 – 26 Mart tarihlerinde…  “En mavisinden Merhaba, en kırmızısında Aşk Ola” diyoruz….