Bir Boşnak Atasözü der ki ”Seyahatin önündeki tek engel kapının eşiğidir” çünkü seyahat bir tutkudur, küçücük bir cesaretle kapıyı açarak, dünyalara taşmaktır.
Bir çok insan henüz bunun farkında olmasa da, seyahat etmenin hazzını bir kez aldınız mı, keşfetmeye doymamak, farklılıkları yaşamak, anılar biriktirmek vazgeçilmeziniz oluyor.
Seyahati hayatının coşkusuna katmış insanlarla, Anadolu’yu tanımak için yola başladık.. Sonra Anadolu’nun ortasından yakınlara, uzaklara öyküler yazmaya devam ediyoruz.  Sadece turist olmadığımız, gittiğimiz yerlerin bir parçası haline dönüştüğümüz, yerel insanından farksızlaştığımız seyahatleri yaratıyoruz.
Anılarınıza anı katan, öykülerinize ışıltılar serpen, dost masasında kadehleri hikayelerinize kaldırırken, işte o hikayeleri sizlerle birlikte yazanlardan biri oluyoruz.  Bazen bir Karadeniz konağına konuk olup, mıhlama ve taze çayın kokusu ile uyanırken, bazen Balıkçı’nın izinde baharat, müzik, hatta mistisizm konuştuğumuz bir mavi yolculuğu kendimize rota belirleyeceğiz. Mitolojik kahramanların günümüze kadar uzanan efsanelerinin yaşandığı topraklarda yürürken, birden bire kulaklarımıza nota olan bir neyin nefesinde Kibele’nin yaratıcılığına hayran kalacağız.
Bazen de birlikte çok uzakları yaşayacağız, kimi zaman gün doğumunda balonla yaptığımız bir safarinin ardından, bir Masai köyünde yerlilerle ateş başında sohbet edip, dans edeceğiz, kimi zaman Avrupa’nın gizli bir şapelindeki freskoları özel olarak biz göreceğiz, bazense egzotik bir adada sadece suyun sesini dinleyip, benliğimizle bir olup, dinginleşeceğiz.
Hadi birlikte Doğu’nun gizeminde kaybolup, yeniden kendimizi bulalım, Avrupa şehirlerinin dar sokaklarında hala keşfedilmemişi keşfedelim, kıyıları sadece denizi için değil, enfes baharatlarla tatlandırılmış lezzetleri için de yaşayalım. Yani, hadi hep birlikte seyahatlerimize farklı bakıp, ışıltılar katalım.. Dost masamızda birbirimize gözlerimiz ışıldayarak anlatacağımız macerelara beraber çıkalım…